Sanat nedir? Hayal gücüdür bence. Herkese göre farklıdır. Bakış açısıdır. Geniş büyük bir evrendir. Renklerin cümbüşü, notaların dansı, şekillerin dünyasıdır.

Her yerde sanat vardır. Sonbaharda yaprakların solgunluğu, bıkmışlığı. Yazın kuşların cıvıltısı, neşesi. Bambaşka duygulardır sanat. Gökyüzündeki bulut, yağan yağmurun sesi, gökkuşağının renkleridir. Doğayla içiçe beynin bir oyunu belkide…

Bu oyun kafesten kaçış oyununa benzer. Kalıpların dışına çıkarmaya çalışır insanı. Kazanırsan yeni bir dünyaya atılırsın. Kaybedersen bir boşlukta çırpınırsın.

Kapatın gözlerinizi, yıldızların, sessizliğin sesini dinleyin. Gecenin ışıltısını, sabahınkaranlığını görün.

Duygularınızı dışa vurun. Tolstoy: “İnsanların bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi  için hareket, çizgi, ses renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştı” Diyor. O zaman sanat aynı zamanda duygu ve düşünceleri paylaşmaktır. Sanat sadece bireysel değildir. Toplum da sanata önem vermelidir. Sanattan uzak kalmış bir toplum gelişemez.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ise bu konuya çok önem vermiştir ve konu hakkında ; “Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılaplarda başarılı olmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olmayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.” Demiştir.

 

Livanur SEMİZ   7-A

(YAZARLIK ATÖLYESİ)