Page 8 - index
P. 8








Yüzündeki morluğun bununla alakası olduğu çok belli. Şimdilik yazacaklarım bu kadar.”

Bunları yazmamla Percy’nin yanındaki adamların kalkması bir oldu. Hızlıca dışarı
çıktım. Duvarın arkasına gizlenerek Percy’nin dışarı çıkmasını bekledim. Çıktıktan sonra
takip etmeye devam ettim. Deniz kenarındaki kayalıklarda yürümeye başladı. “Beni
takip ettiğini biliyorum.” diye bağırdı. Sonra yüzünü bana döndü: “Neden beni takip
ediyorsun?” dedi. “Ben sadec…“ sözümü kesti: “Merak ettin. Yüzümdeki morluğu merak
ettin. Çünkü başkasının işlerine burnunu sokmaya çok meraklısın. Madem beni takip
edecek kadar merak ediyorsun her şeyi anlatayım. İnternetten bir bankanın hesabını
çaldım ve yirmi bin dolar kadar parayı hesabıma aktardım. Şimdiyse her şeyi öğrendiler.”
Dilim tutulmuştu. Percy’nin böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim. Bir banka
oturdu. Yanına gittim. “Böyle bir şey yapacağını sanmıyorum.” dedim.”Yaptım işte…”
dedi. “Bir avukatın var mı? Onlar ne diyor? Yani ne durumdasın?” dedim. O da “Paranın
hepsini geri verdim ama yine de suçlu durumundayım. Sence avukat tutacak kadar
param var mıdır?” deyiverdi. “Neyse zaten artık gitmem lazım sonra görüşürüz…” diyerek
sözlerini tamamladı ve yanımdan hızla uzaklaştı. O gün onu bir daha hiç görmedim.

AYNI AKŞAM SAAT 12.48


Yatağın etrafından dönüp durdum daha sonra Percy’i aradım, bir dahaki duruşmanın
zamanını öğrendim ve avukatı olarak benim de geleceğimi ekledim. İtiraz etmesine izin
vermeden telefonu kapattım. Percy’i asla yalnız bırakamazdım çünkü o benim tanıdığım
en dürüst insandı ve ne olursa olsun böyle bir hata yaptığına asla inanamıyordum.
Mutlaka bunun altında geçerli bir sebebi olmalıydı. Gerçi altında yatan sebep ne olursa
olsun bu suçu işleyen, başkanın malını haksızca ele geçiren kimse her durumda suçlu
sayılırdı ama yine de Percy için yapacak bir şeyler olmalıydı.



Şu an Percy ile kütüphanede oturuyoruz. Yaptığımız uzun değerlendirmeler sonucunda
Percy’i bir başka kişinin böyle bir suçu işlemeye zorladığını öğrendim. Bu işin sonundaysa
zar zor devam ettirebildiği hukuk fakültesinden mezun olabilmek vardı. Yoksa ailesi
bu durumu devam ettirebilmesine imkan sağlayamayacaktı. Bu iyi haberdi çünkü işin
içinde zorlama vardı. Zaten Percy de hayatı boyunca bir daha asla başkasının malına el
sürebilecek durumda değildi, öylesine pişmandı.

İyi ki hukuk okuyorum. Son duruşma yarınmış. Bir saat kadar konuştuktan sonra bir
kafeye gittim. Siyah kapaklı defterimi çantamdan çıkardım ve yazmaya başladım. “Şu an
Percy o kadar da kötü bir durumda değil. İyi bir savunma yapıldığında küçük bir ceza ile
kurtulabilir.” Tüm geceyi hazırlık yaparak geçirdim. Onca kitabın içinde aklımda sadece
Bay Williams’ın sözleri dönüp duruyordu. “Bir insan ne kadar kötülük yapmış olursa
olsun içinde mutlaka iyi olan bir ışık vardır. Önemli olan da kötülüklerini cezalandırmak
değil onun iyi yönlerini bulup geliştirmektir. Bu sözü aklınızdan hiç çıkarmayın ve
savunmalarınızı hep bu yönde yapın.” Percy’nin ne kadar iyi biri olduğunu da benden
başka kimse bilemezdi. Gizli takiplerim sonucunda öyle çok şey öğrendim ki onunla
ilgili…
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13